bilinmeyen bir kadının mektubu

(bkz:stefan zweig) tarafından yazılmış 68 sayfalık bu kitap roman, dünya klasikleri, edebiyat türlerine sahiptir.orjinal adı brief einer unbekannten olan bu kitap (bkz:ahmet cemal) tarafından çevrilmiştir.ayrıca kitap 9786053606604 ısbn numarasına sahiptir.
zweig'in en sevdiğim kitaplarının başında geliyor. anlatımı yormayan ve akıcı bir kitap. sayfa sayısı olarak az. kitaptan en sevdiğim alıntıyı paylaşmak istiyorum. " seni suçlamıyorum sevgilim, hayır, seni suçlamıyorum. bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, evet, bağışla..."
eğer ölüyorum diye üzülseydin, ölmezdim

ilk başlarda çok sevip sonra fazlasıyla soğuduğum bir kitap.
ağustos ayında okuyacağım kitaplar arasındadır kendisi
çok güzel bir kitaptı. aşık olan kadından aşık olunan adama mektup. okurken sık sık duraksayıp düşündüm, uzun zamandır dinlemedigim şarkılar aklıma geldi. bay r. ye küfrettim arada, aşk iki kişiliktir diyen şair halt etmiş. bir kaç alıntı bırakıp kaçıyorum. sola kaydırırsanız alıntıların tamamını okuyabilirsiniz.

☆ yalnızca seninle konuşmak istiyorum. sana ilk defa her şeyi söylemek istiyorum; bütün hayatımı bilmelisin, o hayat ki, senindi ve sen onu asla bilmedin.

★ kelimelerim seni korkutmasın; ölmüş olan biri artık hiçbir şey istemez, sevilmeyi de, kendisine acınmasını da, teselli edilmeyi de istemez.

☆ adını söylemem olanaksızdı: daha o anda, o tek anda adın benim için kutsal bir şey, bana ait bir sır oluvermişti.

★ günün birinde beni, yalnızca bir saat için bile olsa yanına çağırabilirdin. ve sadece ihtimal olan bu bir saat ugruna her şeyi geri çevirdim, sırf ilk çağrışında özgür olabilmek için. zaten çocukluktan uyanışımdan beri bütün hayatım bir bekleyişten, senin iradeni bekleyişten başka neydi ki!
ne zaman bir stefan zweig okusam alnımın ortasına çivi çakılmışçasına bir duygu hissediyorum. insan psikolojisi bu kadar güzel anlatılabilir. hele bir erkeğin, kadın duygularını bu kadar etkileyici anlatması inanılmaz.
modern klasiklere başladığım kitap oldu ve bu kitaptan sonra da bir çok stefan zweig kitabı okudum. zweigin çok iyi şekilde insan karakterini analiz etme özelliği var. insan psikolojisine en iyi şekilde değiniyor ve bunu santranç kitabında tam anlamıyla fark ediyorsunuz. bilinmeyen bir kadının mektubu bir kadının r. adında bir adama duyduğu bitmek tükenmek bilmez bir aşkı anlatıyor. sorun şu ki kapıcı bile bir kaç sene sonra kadını tanırken r. ilişkiye girdiği kadını bir çok defa görmesine rağmen tanımıyor.
o kadar güzeldi ki. kelimelerim kitabı anlatabilecek kadar yeterli değil
acıklı ne demek? sırf okuyanlar üzülsün diye bilinçli yazılmış bir kitap. tek solukta okuyorsunuz kitabı evet, ama kadınsanız, o kadının yerine koymaktan alıkoyamıyorsunuz kendinizi. okurken çocukluk aşkınızı filan da hatırlıyor olabilirsiniz. kitap bittiğinde ise bir sürü soru birikiyor kafanızda. hem r'ye hem de kadına. bence okumayın. bunun yerine soğan filan doğrayın. aynı etki.
  • /
  • 4