beyaz bir körlüğün tüm şehre yayıldığını düşünün. hızlı ama önüne geçilemez bir şekilde dağılıyor. sebebi belirsiz, insanlar çaresiz... içeride tecrit adı altında toplanan bir grup insan yığını... dışarıda ise serbest bir yığın... körlüğün, görmemekle görmek istememek arasındaki ince çizgisinde insanların kaderi.
okumaktan korktuğum, olur da yarım bırakırsam tereddüdüyle masamın üzerinde beklettiğim körlük. daha uzun sürede bitirebilirim diye düşünüyordum lakin bir buçuk günde bitti. anlatımı zor değil, akıcı. bir şaheser... (bkz:
josé saramago)