butimar

selam arkadaşlar ben yeniyim buralarda ilk başlığımı en sevdiğim kitaba açmak istedim. butimar adını pers mitolojisindeki bir kuştan alıyor. bu kuş aşık olduğu zaman uçmazmış ve denize aşık olduğu zaman ise denizden bir yudum içmezmiş ona olan aşkından.öylece seyredermiş denizi susuzluktan ölene kadar.kitabın konusuna gelecek olursak. kitap bir psikiyatr'ın öyküsüyle başlıyor. bu psikiyatr modern hayatın içinde yanlızlaşmış bir karakteri sunuyor bize. bu yanlızlığı yüzünden delirmiş bir karakter, hastalarıyla birlikte vakit geçirmeyi seven, yeri geldimi çarşaf giyip nişantaşında insanlara sorular sorup gözlem yapan bir karakter. kendisi rüyalarıyla başka dünyalara kapı açabileceğine inanıyor ve bunun üzerinde çalışmalar yapıyor ve biz kendimizi bir anda yüzyıllar öncesinde revan da buluyoruz. burda çok iyi dost olan yusuf ve behzadla tanışıyoruz. onların sarı menderesedeki hayatlarına şahit oluyoruz. hocaları ali garbiyle tanışıyoruz, onun derin düşüncelerini dinliyoruz. sonra yusuf aşık oluyor, rüyalarında gördüğü o kızı bulmak için kafesinden kaçıyor, başka diyarlara yol alıyor. sonra insanoğlunun elde etmesi imkansız şeylere olan düşkünlüğünü ve bu arzuları gerçekleşince elde ettikleri herşey gibi bunuda bir köşeye atmasını ve unutmasını okuyoruz. sonra modern bir santiago okuyoruz, hazinesini bulmak için nice yollar aşan ama hazinesinin burnunun dibinde olduğunun farkına varamayan deliliğe sürüklenen bir karakter okuyoruz. bu yolda karşısına çıkan ve onu uyaran bir çok karakter görüyoruz. bir kitapçı, gelecekten geldiğini söyleyen bir karakter ama hiçbiri yusufu bu yoldan caydıramıyor. hazin bir şekilde son bulan bu hikayeden sonra yeniden psikiyatr'ın hikayesine geçiyoruz ve ucu açık, birçok soru işareti bırakan bir sonla bitiriyoruz kitabı. yazar bize roman içinde roman sunuyor. bunu diğer romanında da gördük. romanını masallar ve efsanelerle de destekliyor. çok güzel insan tipolojileri çıkarıyor önümüze. sizde bu kitap hakkında görüşlerinizi yazarsanız sevinirim.