şeker portakalı

içimizdeki çocuğun yaşadığını hatırlatan masal tadında bir kitap
çocukluğuma farklı bir renk katan şaheser.
-“ne diyorsun sen, küçük; babanı mı öldüreceksin?”

-“evet, yapacağım bunu. başladım bile. öldürmek, buck jones’un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! hayır. onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek… ve bir gün büsbütün ölecek.”

kitap şimdi bitti. kitapla birlikte ben de bittim. yoksul bir ailede büyüyen henüz beş yaşındaki zeze'nin hayal gücü, zekası,engin sevgisi ve babasının işsizliği yüzünden, ablasının sevgilileriyle ayrılması yüzünden, abisinin bencilliği yüzünden sürekli feci şekilde dayak yiyen afacanın hayattaki tek sevdiği insanın ölmesiyle acıyı derinden hissetmesini anlatır. sarıp sarmalayasım var dünyadaki tüm çocukları. günde bir kitap okuyan ben hiç bu kadar bir kitaptan etkilenmemiştim
yıllar önce okumuştum, derinden etkilenmiştim. sonra filmini de çekmişler ama nedense yarısından sonrasını izleyemedim.
1 yıl içinde 7 defa okudum diyeyim siz anlayın...
okurken zeze nin acısını içinizde hissedecek belki ufaktan ağlayacaksınız
modern klasiklerden okuyup beğendiğim kitaplardan biri. bence herkes zeze nin hikayesini okumalı
  • /
  • 3