serenad

zülfü livanelinin muhteşem kitabı... kitap max wagner isimli hukuk prof.u ile üniversitete çalışan mayanın karşılaşması ve bir birilerine yardımları, max wagnerin 2-ci dünya savaşı sırasında yaşadıklarından bahs ediyor. tarihi bir roman. mutlaka okunması gereken, okuru çok şaşırtıp, duygusallaştıracak bir kitap.
yazarla tanıştığım ilk romanı "serenad" hikayesi, kurgusu, dili, üslubu muhteşem. struma faciası gibi pek bilinmeyen dramları olaylarla bütünlemiş. olay gerçek mi değil mi bir önemi kalmıyor, kitap bitene dek inanıyor ve kahramanlarla yaşıyorsunuz.
siz hiç bir kitabın okurunun peşinden geldiğine ve ona sarıldığına şahit oldunuz mu ? peki ya okuruyla konuştuğuna bırakma beni anlatacak çok şeyim var diyen bir kitabın sesini duydunuz mu ? ben şahit oldum duydum ve kulak verdim o sese sarıldım acısını içimde hissettim tarihini dinledim aşkını yaşadım...
zülfü livaneli'den okuduğum ilk kitaptır kendisi. ah, okurken kalbimi ne kadar paramparça etmişti, öyle sürükleyiciydi ki iki günde elimden kayıp gitti. roman ilk başta bir tokat gibi yüzünüze çarpıyor gerçekleri, aç gözlerini de etrafına bir bak diye haykırıyor. genel kültürü de bayağı bir geliştiriyor. okunması gereken bir kitap (bkz: serenade für nadia)
yazarla tanışma kitabımdır. insanın içine işleyen, bilip de çok üzerinde durmadığımız konular... savaşlar, kıyımlar, mübadeleler, zorbalıklar hepsi bu kitapta. yanında da güzel bir aşk, dokunaklı bir hayat ve kopmuş ilişkiler var. kesinlikle okunmalı. kitabı okurken almanya, osmanlı, cumhuriyet ve istanbul hakkında güzel şeyler öğreniyorsunuz.
"aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!"
"peki, sen ne görüyorsun bakalım?"
"insan, sadece insan. seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan."
zülfü livaneli'nin en en çok merak ettiğim ve en yakın zamanda alıp okuyacağım kitap