andersenyersen

Durum: 9 - 0 - 0 - 0 - 25.07.2022 13:13

Puan: 75 - öğrenci

3 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.

şuan hangi kitabı okuyorsunuz

lajos egri - piyes yazma sanatı

rina

film küçük bir sahil kasabasında yaşayan üç gencin hikayesini konu edinir. ali ömer ve umut üç yakın arkadaştır. ali plajda çalışır ve deli gibi sevdiği kızın her yaz tatile gelmesini iple çeker. umut ise kasabada sepetçilik yapan zehraya aşıktır. bu üç yakın arkadaşın hayalleri ada dışına çıkıp şehirde iyi bir hayat sürmektir. bazıları bunu başarırken bazıları da hayallerinin gerisinde kalıp iskeleden ayrılan yakınlarına el sallayacaktır film boyunca.
bu sebeple hayatımda ne zaman bir veda yaşasam rina bir daha aklıma gelir. ayrılık kalana mı yoksa gidene mi zordur soru üzerine temellenen bu film dokusu ve köy teması ile içinizi ısıtacak.

'' ne olmuş büyük adam olamadıksa, hayallerimizi de satmadık ya!''

duygusal top filmleri

kötü bir günde duygusal boşlukta, battaniyenin altında izlenecek filmler tam liste;

-before sunrise
- aşk tutulması
- the last summer
- patron mutlu son istiyor
- aşk tesadüfleri sever
- 50 ilk öpücük
- aynı yıldızın altında
- bizim için şampiyon
- klaus
-mr nobody
- geçen yaz
- ıssız adam

herkesin izlerken bir tık utandığı, ortamlarda sorulunca izlememiş gibi yaptığı filmler de denilebilir. her şey kötüye giderken, işleri daha da kötü yapmak için gerekli cesareti size aşılar bu liste. o mesajı atsam mı diye düşünürken o mesajı attırıp üzerine de sövdüren cinsten.

yeni filmler izledikçe güncelleyeceğim.

la casa de papel

ilk iki sezon itibariyle tek solukta izlediğim, bu kadar da olmaz dedirten dizi! kıyısından köşesinden bir prison break heyecanı uyandırmıştı içimde. ''hamleler ve karşı hamleler'' temasını seven biriyseniz kesinlikle izlemelisiniz. dizi 2. sezonda final yapmasına rağmen popülaritesinden dolayı yeniden çekilip suyu sıkıldı. keşke yapılmasaydı da akıllarda hep o efsane la casa de papel imajıyla kalsaydı.
 spoiler!
ilk sezonlarında idealleri olan ince işçilikli bir soygun, son sezonunda saçma sapan bir iç savaş hareketine dönüşmesi ve aksiyon sahnelerinin kurtlar vadisi gerçekliğinde olması beni diziden soğutmuştur.

diziyi eski kız arkadaşım önermişti final zamanında kütüphanede sabahlayarak izlemiştik, eski güzel anıların hatrına intro müziğini her duyduğumda kalbim bir farklı atar

yüzüklerin efendisi: kralın dönüşü

buraya url yazın her halde bunun üstüne daha iyi bir savaş sahnesi çekilemez dedirten film. ve bunu 2000'li yılların başında yapmış olmaları çok daha hayret verici. ayrıca türkçe dublaja olan önyargınızı kıracak inanılmaz bir seslendirmesi var. bu sahneyi izledikten sonra abimin gaza gelip beni dövmesi de 2005 yazına ait unutulmaz anılarım arasında

barda

türkiye'de şu ana kadar çekilmiş en iyi tek mekan film. filmde barda eğlenen bir grup genç ile, bara gelen bir grup kabadayı arasında yaşanan olaylar anlatılmakta. nejat işler oyunculuğunu konuştutup filmi bambaşka bir seviyeye taşımıştır. hakan boyav'a da bir parantez açmak gerek. bir yan karakter ne kadar iyi oynanırsa o kadar iyi oynamış. oyunculuklar baştan aşağı harika. hassas bir psikolojiye sahipseniz izlememeniz önerilir. filmin senaryosunun gerçek hayattan alınmış olması da ayrı trajik.

dune

eğer uyku probleminiz varsa, uyumakta zorlanıyorsanız açıp 1 saat içinde uykuya dalabilirsiniz

lev nikolayeviç tolstoy

"tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir"

leyla ile mecnun

overrated! tek kelimeyle. kocaman bir balon olan dizi. bu kadar tutulmasının tek sebebi o zamana kadar ülkede yapılmış absürt komedi sayısının bir elin parmakları kadar olması. kötü değil fakat ortalama, üzerine o dönemin insanların da çay edebiyatı, yok efendim o gemi gelmeyecek mısmayılll abimm gibi saçma bir jargon eklemesi de bu diziye olan sinir katsayımı arttırmakta

çünkü biz karıncayız

oldukça özgün bir konusu olan,karakterleri ve kurgusu yönünden de başarılı bir kitap. hatta en son bkmkitap'ta 12.90 indirimindeydi.

the umbrella academy

3. sezonunu çok başarılı bulmadım biraz gereksiz uzatıldı gibi geldi.

Toplam entry sayısı: 9

lev nikolayeviç tolstoy

"tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir"

barda

türkiye'de şu ana kadar çekilmiş en iyi tek mekan film. filmde barda eğlenen bir grup genç ile, bara gelen bir grup kabadayı arasında yaşanan olaylar anlatılmakta. nejat işler oyunculuğunu konuştutup filmi bambaşka bir seviyeye taşımıştır. hakan boyav'a da bir parantez açmak gerek. bir yan karakter ne kadar iyi oynanırsa o kadar iyi oynamış. oyunculuklar baştan aşağı harika. hassas bir psikolojiye sahipseniz izlememeniz önerilir. filmin senaryosunun gerçek hayattan alınmış olması da ayrı trajik.

yüzüklerin efendisi: kralın dönüşü

buraya url yazın her halde bunun üstüne daha iyi bir savaş sahnesi çekilemez dedirten film. ve bunu 2000'li yılların başında yapmış olmaları çok daha hayret verici. ayrıca türkçe dublaja olan önyargınızı kıracak inanılmaz bir seslendirmesi var. bu sahneyi izledikten sonra abimin gaza gelip beni dövmesi de 2005 yazına ait unutulmaz anılarım arasında

la casa de papel

ilk iki sezon itibariyle tek solukta izlediğim, bu kadar da olmaz dedirten dizi! kıyısından köşesinden bir prison break heyecanı uyandırmıştı içimde. ''hamleler ve karşı hamleler'' temasını seven biriyseniz kesinlikle izlemelisiniz. dizi 2. sezonda final yapmasına rağmen popülaritesinden dolayı yeniden çekilip suyu sıkıldı. keşke yapılmasaydı da akıllarda hep o efsane la casa de papel imajıyla kalsaydı.
 spoiler!
ilk sezonlarında idealleri olan ince işçilikli bir soygun, son sezonunda saçma sapan bir iç savaş hareketine dönüşmesi ve aksiyon sahnelerinin kurtlar vadisi gerçekliğinde olması beni diziden soğutmuştur.

diziyi eski kız arkadaşım önermişti final zamanında kütüphanede sabahlayarak izlemiştik, eski güzel anıların hatrına intro müziğini her duyduğumda kalbim bir farklı atar

duygusal top filmleri

kötü bir günde duygusal boşlukta, battaniyenin altında izlenecek filmler tam liste;

-before sunrise
- aşk tutulması
- the last summer
- patron mutlu son istiyor
- aşk tesadüfleri sever
- 50 ilk öpücük
- aynı yıldızın altında
- bizim için şampiyon
- klaus
-mr nobody
- geçen yaz
- ıssız adam

herkesin izlerken bir tık utandığı, ortamlarda sorulunca izlememiş gibi yaptığı filmler de denilebilir. her şey kötüye giderken, işleri daha da kötü yapmak için gerekli cesareti size aşılar bu liste. o mesajı atsam mı diye düşünürken o mesajı attırıp üzerine de sövdüren cinsten.

yeni filmler izledikçe güncelleyeceğim.

lev nikolayeviç tolstoy

"tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir"

yüzüklerin efendisi: kralın dönüşü

buraya url yazın her halde bunun üstüne daha iyi bir savaş sahnesi çekilemez dedirten film. ve bunu 2000'li yılların başında yapmış olmaları çok daha hayret verici. ayrıca türkçe dublaja olan önyargınızı kıracak inanılmaz bir seslendirmesi var. bu sahneyi izledikten sonra abimin gaza gelip beni dövmesi de 2005 yazına ait unutulmaz anılarım arasında

la casa de papel

ilk iki sezon itibariyle tek solukta izlediğim, bu kadar da olmaz dedirten dizi! kıyısından köşesinden bir prison break heyecanı uyandırmıştı içimde. ''hamleler ve karşı hamleler'' temasını seven biriyseniz kesinlikle izlemelisiniz. dizi 2. sezonda final yapmasına rağmen popülaritesinden dolayı yeniden çekilip suyu sıkıldı. keşke yapılmasaydı da akıllarda hep o efsane la casa de papel imajıyla kalsaydı.
 spoiler!
ilk sezonlarında idealleri olan ince işçilikli bir soygun, son sezonunda saçma sapan bir iç savaş hareketine dönüşmesi ve aksiyon sahnelerinin kurtlar vadisi gerçekliğinde olması beni diziden soğutmuştur.

diziyi eski kız arkadaşım önermişti final zamanında kütüphanede sabahlayarak izlemiştik, eski güzel anıların hatrına intro müziğini her duyduğumda kalbim bir farklı atar

rina

film küçük bir sahil kasabasında yaşayan üç gencin hikayesini konu edinir. ali ömer ve umut üç yakın arkadaştır. ali plajda çalışır ve deli gibi sevdiği kızın her yaz tatile gelmesini iple çeker. umut ise kasabada sepetçilik yapan zehraya aşıktır. bu üç yakın arkadaşın hayalleri ada dışına çıkıp şehirde iyi bir hayat sürmektir. bazıları bunu başarırken bazıları da hayallerinin gerisinde kalıp iskeleden ayrılan yakınlarına el sallayacaktır film boyunca.
bu sebeple hayatımda ne zaman bir veda yaşasam rina bir daha aklıma gelir. ayrılık kalana mı yoksa gidene mi zordur soru üzerine temellenen bu film dokusu ve köy teması ile içinizi ısıtacak.

'' ne olmuş büyük adam olamadıksa, hayallerimizi de satmadık ya!''

şuan hangi kitabı okuyorsunuz

lajos egri - piyes yazma sanatı
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.