julie ve julia
"julie powell, julia child'ın klasik yemek kitabındaki 524 tarifin tamamını pişirerek sakin yaşamını renklendirmeye karar verir."
sıcacık bir film. netflix'den izleyebilirsiniz. merly streep'in gelmiş geçmiş en iyi kadın oyuncular listemde ilk sırada olmasının bir sebebi.
"you are the butter to my bread, and the breath to my life"
portrait of a lady on fire
yönetmenlik koltuğunda céline sciamma'nın yer aldığı 2019 yapımı film.
dünya prömiyerini bu sene gerçekleştirilen 72. cannes film festivali'nde yapan film, burada ''en iyi senaryo'' ödülü ve ''kuir palmiye''yi kazanmıştı.
fransa sinemasına bütün klişelerine rağmen bayılıyorum.
filmi salt feminizm ve lezbiyenlik üzerinden izlememek gerekir.
jojo rabbit
knives out
bir rian johnson filmi.
ana de armas ile de bu film sebebiyle tanışmış oldum.
katil kim? oyununu oynamayı sevenlerin bu filmi de seveceğini düşünüyorum.
modern agatha christie tarzı. karantina günlerinde gayet keyifle izlenilebilir.
ben kirke
“ve bir gün, artık bu dünyaya dayanamayacağım, diye düşündüm.
bunun üzerine denizin derinliklerindeki kadim bir tanrı seslendi:
-öyleyse çocuğum, başka bir dünya yap.”
ezilen, sevilmeyen, yalnızlığa itilen ama sonra bunlarla güçlenen bir kadın kirke.
cadılık yadigardır
midsommar
hep gün ışığında ve parlak renklerde geçmesine rağmen müthiş bir gerilimdi. bizim baharımız da böyle aynen.
bazen bahar
nohut oda'dan sonra okuduğum ikinci melisa kesmez hikaye kitabı.
''sen ne kadar kaçsan da, ıskalasan da, görmezden de gelsen, kafanı kuma da gömsen, kalbine kilit de vursan, hayatın sana bir diyeceği varsa, sinsi sinsi bekliyor sırasını, yıllarca. öyle sabırlı,öyle fil hafızalı, öyle unutmuyor hayat. sen sabaha kadar unuttum diye sağalt ruhunu. gömdüm san. defter kapanmayınca kapanmıyor.''
öyle haklı ki yine.
jane eyre
jane eyre kendi yolunu bulan, çizen, bozan, yeniden yazan bir kadın. şimdi çok kolay görünen ama dönemi itibariyle sansasyonel sayılabilecek bir eser. her şeyden önce bir kadın tarafından yazıldığı için öyle. yıllar önce kısaltılmış baskını okumuştum. 27'mde iyi ki yeniden karşılaştık.
bu arada filmi kitabı okuduktan sonra izlenmeli bence. koca kitabın 2 saate sığdırılması çok zordur elbette ama kitabın her satırını bilenler için film biraz hayalkırıklığı.
uğur böceği uç uç lusi
uğur böceği lusi’nin sırtında hiç benek yoktu ve bu yüzden arkadaşları onu dışlıyordu. diğer hayvanlar kendi beneklerini paylaştı lusi’yle ve rengarenk benekleri oldu.
paylaşmak ve farklılıkları olduğu gibi kabul edebilmek üzerine yazılmış harika bir çocuk kitabı.
biz 6 aylıktan beri okuyoruz ve hala favori kitabımız.
bilinmeyen bir kadının mektubu
bu kitap bir aşk kitabı değil. platonik bir hikaye de değil. saplantı aşk değildir. kadını dövmek isteyerek okudum o yüzden.