bulantı
"anılar şeytanın kesesindeki altın sikkelere benziyor: keseyi açtığında bir de bakıyorsun, altın değil, ölü yapraklar var içinde..."
paris sıkıntısı
"hiç kuşkusuz, sizin anlamanız benim açıklamamdan daha güç olacak..." -charles baudelaire
çağımızın sanatı
fransız edebiyatçılarının en büyüklerinden biri olarak görülen louis aragon tarafından kaleme alınmıştır. bu kitapta aragon'un çağımızın sanatı ve edebiyatı hakkındaki düşüncelerini okuyacak ve toplumcu sanatın bu büyük ustasının sanata toplumcu açıdan nasıl baktığını göreceksiniz.
anna karenina
"gerçek aşkı tanımak için önce yanılmalı insan, sonra doğruyu bulmalı."
putların alacakaranlığı
friedrich nietzsche tarafından kaleme alınan eser. çekiçle felsefe yapmak ve kitaba başlığı veren putlar; nietzsche'nin çekiçle boş inançları kırmak istemesidir. felsefesi sistematik değildir. tarzı güçlü, keskin ve epigramatiktir. felsefi bir sistem oluşturma girişimini reddeder, bu da yazılarını anlaşılmaz kılıyor. sistem oluşturma isteğinin, filozofun bir bütünlüğünün eksikliğini yansıttığını söylüyor.
dostoyevski'yi öven nietzsche, sokrates'ten kant'a kadar pek çok ünlü düşünürü çöküş tipi olarak görüyor. sokrates'in diyalektik yöntemi, ikna edici bir tartışma biçimi değildir.
kendi deyişiyle: "bu küçük kitap, büyük bir savaş ilanıdır."
izlenmesi gereken filmler
komünist manifesto
"bu yapıt, yeni dünya görüşünü, en kapsamlı ve derin gelişme doktrini olarak, aynı zamanda toplumsal yaşamı, diyalektiği kucaklayan tutarlı materyalizmi, sınıf savaşımının teorisini ve yeni, komünist bir toplumun yaratıcısı-proletaryanın dünya tarihi ölçüsündeki devrimci rolünü dehanın açıklığı ve parlaklığıyla özetlemektedir."
gurbet hikayeleri
"istanbul'dan bahsedecektik. uzakta kalanlar için istanbul'un kaldırımları bozuk değildir, sokaklarda çamur ve süprüntü yoktur; tramvaylarda ve vapurlarda azap çekilmez. musluklardan terkos yerine kevser akar, sersemletici lodos ılık bir buse, dişleyici poyrazı bir serin nefestir. bilhassa çölde onu konuşurken hep beyaz yelkenlerin kayıp gittiği şurup renkli denizler, avize gibi şıkırdayan pınarlar, ağızlarından şekerleme kadar tatlı sözler dökülen kızlar görürsünüz."
kira kiralina
panait istrati'nin ilk romanı. bir bölümü romanya'da bir diğer bölümü ise istibdat zamanı istanbul'unda ve osmanlı imparatorluğunun çeşitli yerlerinde geçen bu romanda stavro karakterinin anası ve kız kardeşini bulma mücadelesinde başına gelen olaylara ve çektiği acılara şahit oluyorsunuz. dil ve anlatım açısından muazzam bir kitap olmakla beraber romain rolland, istrati'yi "yeni gorki" olarak dünyaya sunmuştur.
oruç aruoba
"özlem, kendinden dirhem bırakmadan, katılmak istemektir bir şeye: hep her şeyiyle; her şey hep o olsun istemek... özlem, hep her şeyi ister, bir şeyde her şeyi; birisinde herkesi...