alice harikalar ülkesinde
‘’seninle aynı fikirdeyim,’’ dedi düşes, ‘’ve buradan çıkaracağımız ders: ‘göründüğün gibi ol’ –ya da daha basit bir şekilde söylemek gerekirse: ''kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki, başkaları da seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka biri olarak görmesin.’’
‘’bunu bir kenara yazarsam daha iyi anlarım galiba,’’ dedi alice kibarca, ‘’siz söylerken pek bir şey anlamadım.’’
alice harikalar ülkesinde
her yaştan insanın okuyabileceği ve okuması gereken derin anlamlar içeren kitap.
böğürtlen kışı
"ona böğürtlen kışı diyorlar. meteorologlar, mevsim sonu görülen ani soğukları böyle adlandırılıyor. ilginç değil mi?"
satranç
"dizlerim titremeye başladı: bir kitap! dört ay boyunca elime tek kitap almamıştım ve bir kitabı, insanın birbirine eklenmiş kelimeleri, satırları, sayfaları görebileceği, farklı, yeni, yabancı, dikkati başka yerlere yönlendirici düşünceleri okuyabileceği, izleyebileceği, beynine alabileceği bir kitabı sadece kafamda canlandırmanın bile aynı zamanda hem heyecanlandırıcı hem de uyuşturucu bir etkisi vardı."
kemal tahir
''bir yerde okumuştum. insanlar acıya sevinçten daha fazla dayanıyorlar.''
benjamin button'ın tuhaf hikayesi
(bkz:
david fincher)'ın yönetmenliğini yaptığı 2008 yapım film. (bkz:
brad pitt)'in baş rolünde olduğu dram, fantastik biraz da romantik bir film. katrina kasırgası’nın new orleans’ı vurduğu gün ölüm döşeğindeki daisy williams hastane odasındaki yatağındadır. yanında kızı caroline vardır. daisy, kızından ömürlük dostu benjamin button’ın günlüğünü yüksek sesle okumasını ister. benjamin’in sıra dışı bir yaşam öyküsü vardır. birinci dünya savaşı sırasında saatçilik yapan bir adam oğlunu savaşta kaybeder. kör olan saatçi, tren istasyonu için imal ettiği bir saatin geriye doğru işlemesini sağlar. hayalindeki şey, bu yolla gidenlerin bir ihtimal geri dönmelerini sağlamaktır. ancak saat mucize yaratır. savaşın sona erdiği gün dünyaya gelen benjamin button, hayatını tersten yaşamaya başlar. o seksenlerinde biri olarak doğar ve yıllar geçtikçe bebekliğine kadar uzanır ömrü. o noktada da son bulacaktır. aşk zamanı her şey bir süre karmaşıklaşır ama yine de iki sevgilinin de yürüyeceği yol uzundur. çok sayıda ödül alan filmin ayrıca 5 altın küre adaylığı da mevcuttur.
romeo ve juliet
''ah romeo romeo... neden romeo'sun sen? inkar et babanı, adını yadsı! yapamazsan; yemin et sevdiğine. bende vazgeçeyim capulet olmaktan.'' repliği herkesçe en az bir defa duyulan william shakespeare klasiği :)
romeo ve juliet
''benvolıo: beni dinle ve onu düşünme, unut!
romeo: öğret bana, nasıl unutulur düşünmek?''
savaş sanatı
sun zi der ki: ''talimatlar açık değilse, emirler anlaşılmıyorsa, bu komutanın suçudur; fakat talimat ve emirler açık ve net olduğu halde kurala uyulmuyorsa, bu takım komutanının suçudur. öyleyse sağ ve sol takım komutanlarının kellelerini istiyorum.''
kır çiçeği tepesi
"seni son gördüğümde bir daha asla görmeyeceğimi bilseydim, sana çok daha sıkı sarılırdım. ve seni asla bırakmazdım.
seni sevdiğimden, sevmeye devam ettiğimden ve yıldızlar sönüp, dünya durana dek seveceğimden asla şüphe etme..."