uzakların şarkısı

bu gün sizlerle uzakların şarkısı kitabı üzerine konuşacağım. kitabımız geçmiş ve geleceğin bir arada olduğu, masalsı ve fantastik öğeler bulunduran, osmanlı döneminde ve günümüzde geçen bir kitap. kitabımızın başkahramanı bir papağan adı zencefil. gülbadem ise onun dostu, gağası. biz okuyucu olarak ikisinin başından geçenleri okuyoruz.yazar öyle bir kurgulamış ki romanı beni içine hapsetti. günlerce zencefil ile gülbadem ile ordan oraya gezdim. karakterlerin hepsine ayrı bayıldım. kitap öyle bir sonla bitti ki ruhumda bir boşluk oluşturdu ve ağlamak istedim. herşey anlamını yitirdi benim için. çünkü kitap özüme işledi. hem sonunu merak ettim, hemde bitmesin istedim. bittiğinde böyle bitemez diye haykırdım. çünkü kitap bittiğinde, zencefil olmuştum, gülbadem ve ipek böceği olmuştum. belki onlarda ben olmuştu. kaynamıştık birbirimize ayrılamayacak bir şekilde. o turuncu yağmurlar kalbimin orta yerine yağdı sanki, kalbim savunmasız kaldı.bu kitabın yazarıyla oturup zamanın akmadığı bir yerde konuşmak, dertleşmek ve başımı omzuna yaslayıp ağlamak istiyorum. sanki yıllardır aradağım şey bu kitapmış gibi hissediyorum. yazar'a sarılıp bu kitabı yazdığı için ağlayarak teşekkür etmek istiyorum. iyi ki ülkemizde böyle yazarlar var. sığınacak bir limanım daha oldu. bu yazarın peşini bırakmayacağım. " yaşamak ile var olmak aynı şeyler değil. aralarında sonsuz bir boşluk var ve hepimiz o boşluğun içerisinde debeleniyoruz. aynı çerçevenin içinde sırtımızdaki türlü yüklerle, omzumuza mühürlenmis ucu kim bilir kimin elinde olan iplere bağlı olarak bıkmadan, usanmadan aynı oyunları oynamaya devam ediyoruz. sahnede bizi eğlendirene bakıp " bu benim!" diyerek yaralarımıza gülüyoruz.
oysa bizi sahneye çıkarıp iplerimizi ileri geri oynatmak istediklerinde, dişlerimizle koparmalıydık o ipleri. dişimiz kırılırdı; en fazla kolumuz, bacağımız. neticede kukla değil miyiz, ne fark ederdi ki bizim için. ama yapamadık işte. çünkü biz insanız; zayıfız, riyakarız, korkağız, alçağız!"
onu düşündüğüm için mi özlüyorum yoksa özlediğim için mi düşünüyorum?

karşılığı olmayan aşk, ancak bir ölüyü sevmek gibi sevilirse kalp dayanır. başka türlüsü hem ruhu, hem bedeni öldürür.